Nilüfer Belediyesi, sosyal bilimler alanında önemli isimlerin çalışmalarını ele alan aylık seminer serisini başlattı. İlk seminer, Doç. Dr. Levent Ünsaldı'nın rehberliğinde sosyolojik düşünceyi ve araştırma pratiğini köklü şekilde değiştiren Pierre Bourdieu’nün çalışma tarzına odaklandı. Nilüfer Pancar Deposu’nda gerçekleşen "Sosyal bilimler öğrenmeye nereden başlamalı" başlıklı seminer dizisinin amacı, sosyal bilimlerde sıkça konuşulan ancak az okunan klasik ve çağdaş ustaların eserlerini derinlemesine incelemek olarak açıklandı. Doç. Dr. Ünsaldı, seminerin temelinde sadece ortaya çıkan ürünün değil, bu ürünün yaratılma sürecinin anlaşılmasının önemine vurgu yaptı. "Nasıl yapmışlar?" sorusunun, metni yorumlamak veya özetlemekten çok daha değerli olduğunu belirtti. Ünsaldı, Bourdieu’nün "Ayrım" adlı eserinin hem nicel hem de etnografik yöntemleri içerdiğini, bu durumun araştırma nesnesinin inşa biçiminin kullanılan teknikleri belirlediğini ifade etti. Ayrıca, Bourdieu’nün yöntemini anlatırken "Sosyoloji Zanaatı" kitabında yer alan üçlü epistemolojik hiyerarşiye dikkat çekti: "Kopuş", "İnşa" ve "Sınama". "Kopuş", toplumsal kanaat, inanç ve temsillerden tamamen uzaklaşmayı ve kuşku duymayı gerektirir; bu, sosyolojik bilginin önündeki engelleri kaldırmayı amaçlayan pozitivist bir yaklaşımı temsil eder. "İnşa" ise nesnenin kavramsal ve teorik bir çerçevede yeniden oluşturulmasıdır; araştırmanın önceden belirlenmiş cevaplar ve sorular üzerinden tümdengelimli bir yöntemle yürütülmesini ifade eder. "Sınama" ise ortaya atılan hipotezlerin ve teorilerin sahada test edilmesi anlamına gelir; yanlışlamanın olumlu bir süreç olduğunu ve teorinin yeniden gözden geçirilip geliştirilmesine olanak sağladığını vurguladı. Doç. Dr. Levent Ünsaldı, bilimsel araştırmanın amacının yalnızca veri veya bulgu üretmek olmadığını, aynı zamanda teorik sorgulama ve kavram geliştirme sürecinin de değerli olduğunu belirtti. İlgiyle takip edilen seminer, katılımcıların sorularının yanıtlanmasıyla sona erdi.