Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Şevgin danışmanlığında, Uzman Fizyoterapist Hilal Atasoy tarafından gerçekleştirilen tez çalışmasında; egzersiz, manuel terapi ve ergonomi eğitimini içeren 12 haftalık "üçlü müdahale programının" tekstil işçilerinin ağrı seviyeleri ve yaşam kalitesi üzerinde anlamlı iyileşmeler sağladığı tespit edildi.

Ağrılar azaldı, uyku ve enerji düzeyi arttı

Van'daki bir tekstil fabrikasında çalışan 60 işçinin katıldığı araştırmada, katılımcılar iki gruba ayrıldı. Her iki gruba da ergonomi eğitimi verilirken, deney grubuna ek olarak fizyoterapist eşliğinde düzenli boyun egzersizleri ve manuel terapi uygulandı.

Programın 12. haftasında; boyun ağrısında belirgin azalma, uyku kalitesinde artış, gün içi yorgunluk hissinde ciddi düşüş, duruş farkındalığı ve beden kontrolünde gelişme gözlendi.

“Boyun ağrısı tekstil işçilerinin kaderi değil”

Çalışmanın sonuçlarını değerlendiren Doç. Dr. Ömer Şevgin, tekstil sektöründe ağrının normalleştiğine dikkat çekerek, "Boyun ağrısı tekstil işçilerinde çok yaygın ve çoğu çalışan bunu mesleğin kaçınılmaz bir sonucu olarak kabul ediyor. Ancak araştırmamız, uygun egzersiz programı ve manuel terapi desteğiyle bu ağrıların büyük oranda kontrol altına alınabileceğini gösterdi. Ağrı, tekstil işçilerinin kaçınılmaz kaderi olmak zorunda değil." dedi.

Doç. Dr. Şevgin ayrıca, çalışan sağlığının üretim kalitesi ve sürdürülebilirliğiyle doğrudan bağlantılı olduğunu vurgulayarak, "Bilimsel olarak etkisi kanıtlanmış bu tür programların yaygınlaşması, hem bireysel hem de toplumsal açıdan önemli kazanımlar sağlar." ifadelerini kullandı.

“Fiziksel yükün yanı sıra psikolojik yük de hafifliyor”

Araştırmayı yürüten Uzman Fizyoterapist Hilal Atasoy, uyku kalitesindeki iyileşmenin önemine dikkat çekerek, "Boyun ağrısı sadece fiziksel bir sorun değil; uyku düzenini bozuyor, yorgunluğu artırıyor ve iş performansını ile moralini olumsuz etkiliyor. Üçlü müdahale programı uygulanan grupta uyku kalitesinde hızlı bir iyileşme gözlemledik. Bu durum, kişinin genel yaşam kalitesini olumlu yönde etkiliyor." dedi.

Atasoy, programın çalışanların hem fiziksel hem de psikolojik yükünü azalttığını belirtti.

“Program işyerlerine kolayca ve ekonomik olarak entegre edilebilir”

İşverenlerin de bu programdan fayda sağlayacağını vurgulayan Atasoy, "Egzersizler ekipmansız yapılabiliyor, ergonomi eğitimi kısa sürede verilebiliyor, manuel terapi ise düzenli aralıklarla uygulanabiliyor. Bu nedenle maliyeti düşük ancak etkisi yüksek bir programdan söz ediyoruz. Daha az hastalık izni, daha az iş gücü kaybı ve artan çalışan memnuniyeti sağlıyor." dedi.

Tekstil sektöründe yeni bir dönemin kapısı aralanıyor

Atasoy, tekstil sektöründeki çalışma koşullarının kas-iskelet sistemi hastalıklarına yol açmak zorunda olmadığını belirterek, doğru ergonomik düzenlemeler ve fizyoterapi destekli programlarla çalışanların yaşam kalitesinin artırılabileceğini söyledi. Ayrıca bu üçlü yaklaşımın sadece tekstil sektöründe değil, tekrarlayan hareket gerektiren tüm iş kollarında uygulanabileceğini ifade etti.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı