Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Gastroenteroloji ve Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, böbrek sağlığının önemine, kronik böbrek yetmezliğinin risklerine, erken teşhis ve korunma yollarına dair açıklamalarda bulundu.

Çocukluktan itibaren alınacak önlemler, ilerleyen yaşlarda böbrek yetmezliğini önleyebilir.

Kronik böbrek yetmezliğinin son yıllarda artış gösterdiğini belirten Prof. Dr. Atamer, "Hastalar ya diyalize bağlı olarak yaşamlarını sürdürüyor ya da organ nakli ile sağlıklı bir yaşama kavuşabiliyor." dedi.

Böbrek sağlığının çocukluk döneminden itibaren korunmasının, ilerleyen yaşlarda böbrek yetmezliği riskini azaltacağını vurgulayan Prof. Dr. Atamer, "Böbrekler, vücuttaki zararlı maddeleri temizleyen, D vitamininin aktif hâle gelmesini sağlayan, kırmızı kan hücrelerinin üretimini destekleyen hormonları üreten ve vücudun sıvı, elektrolit ile pH dengesini koruyan hayati organlardır. Böbrek fonksiyonlarının belirli bir seviyenin altına düşmesi kronik böbrek yetmezliğine işaret eder." ifadelerini kullandı.

Kronik böbrek yetmezliği tedavi edilmediğinde hayati tehlike yaratabilir.

Böbreklerin süzme fonksiyonunun 60 ml/dk'nın altına inmesinin böbrek yetmezliği anlamına geldiğini aktaran Prof. Dr. Atamer, "Eğer bu değer 20’nin altına düşerse son dönem böbrek yetmezliği olarak adlandırılır." dedi.

Erken müdahalenin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Atamer, "Üç aydan uzun süren böbrek fonksiyon kaybı kronik böbrek yetmezliği olarak kabul edilir. Bu durum kemik erimesi, kansızlık ve kalp hastalıklarına yol açtığı için tedavi edilmezse hayati risk oluşturur. Böbrek yetmezliği her yaş ve cinsiyette görülebilir ancak özellikle ileri yaşlarda ve kadınlarda daha sık rastlanır." diye konuştu.

Erken teşhisle böbrek yetmezliği yavaşlatılabilir ve tedavi edilebilir.

Erken evrelerde böbrek yetmezliğinin belirti vermeyebileceğini belirten Prof. Dr. Atamer, "Hastalığın tespiti için düzenli kan ve idrar testleri yapılması en etkili yöntemdir." dedi.

Diyabet, yüksek tansiyon, fazla kilo ve ailede böbrek yetmezliği öyküsü olanların 6-12 ayda bir doktora kontrole gitmesi gerektiğini vurguladı.

Böbrek sağlığını korumak için gereksiz antibiyotik ve ağrı kesici kullanımından kaçınılmalıdır.

Kan şekerinin düzenli kontrolünün önemine değinen Prof. Dr. Atamer, "Diyabet hastaları uzman hekimler tarafından takip edilmeli, kan basıncı düzenli ölçülmeli, sağlıklı beslenmeye özen gösterilmeli, günlük tuz tüketimi bir çay kaşığını geçmemeli, işlenmiş gıdalardan ve fast food’dan uzak durulmalı, taze sebze ve meyve ile ev yemekleri tercih edilmelidir. Ayrıca günde 1.5-2 litre su içilmeli, tütün ürünlerinden kaçınılmalı ve gereksiz antibiyotik ile ağrı kesici kullanımı önlenmelidir." ifadeleriyle sözlerini tamamladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı