Egemenler, Din ve Zenginlik: İktisat Tarihine Işık Tutan Arşivlik Bir Eser

VakıfBank Kültür Yayınları, Jared Rubin’in kaleme aldığı “Egemenler, Din ve Zenginlik” kitabını Türkçeye kazandırdı. Kitap, modern zenginliğin Avrupa’da ortaya çıkışını ve Orta Doğu’nun bu süreçte geri kalışını siyasi ve kurumsal yapılar üzerinden inceliyor.

VakıfBank Kültür Yayınları (VBKY), Jared Rubin’in yazdığı ve Savaş Çevik’in Türkçeye çevirdiği “Egemenler, Din ve Zenginlik” adlı kitabı okuyucularla buluşturuyor. Bu eser, iktisat tarihinin temel sorularından birine odaklanıyor: Modern zenginlik neden Avrupa’da doğarken, Orta Doğu neden bu gelişmenin gerisinde kaldı?

Rubin, tek boyutlu açıklamaları reddederek, bu farklılığın kökenlerini siyasi ve kurumsal yapılardaki farklılıklarda arıyor. Kitap, dini otoritelerin siyasal pazarlıklarda kazandığı gücün, matbaanın yayılımını ve faizle borç verme gibi kritik ekonomik gelişmeleri nasıl engellediğini ortaya koyuyor. Osmanlı ve İspanyol imparatorlukları ile Reformasyon sonrası İngiltere ve Hollanda örneklerini karşılaştıran Rubin, egemenlerin ekonomik seçkinlerle kurduğu ilişkilerin mülkiyet hakları, kamusal malların sağlanması ve uzun vadeli ekonomik büyümeyi destekleyen yasaların şekillenmesindeki etkisini tarihsel kanıtlarla anlatıyor.

“Egemenler, Din ve Zenginlik”, İslam’ın siyaset ve ekonomi üzerindeki etkilerini sorgulayan, alışılmışın dışında ve düşündürücü bir perspektif sunuyor. İktisatçılar, tarihçiler, siyaset bilimciler ve Orta Doğu’nun ekonomi politiğiyle ilgilenen herkes için önemli bir kaynak niteliğinde.

Kitaptan bir alıntı:

“Daha derinlemesine düşünüldüğünde, Orta Doğu ile Batı’nın ekonomik refahı arasındaki bu büyük farkın nedenleri o kadar da açık değildir. Bu farklılığa dair herhangi bir inceleme, durumun her zaman böyle olmadığı gerçeğini de göz önünde bulundurmalıdır. İslam’ın ortaya çıkışından sonraki yüzyıllar boyunca Orta Doğu, ekonomi, siyaset, kültür ve bilim alanlarında Batı Avrupa’nın önündeydi. Bereketli Hilal, yüksek Orta Çağ’da Batı Avrasya’nın ekonomik ve kültürel merkeziydi. Ancak bir noktada bu durum değişti. Neredeyse hiçbir bilim insanı, 18. yüzyıl ortalarında sanayileşmenin eşiğinde Orta Doğu’nun önde gelen Avrupa ekonomilerine yakın olduğunu iddia etmeyecektir. Sanayi Devrimi sonrasında ise ekonomik ayrışma daha da belirginleşmiştir. O halde sorulması gereken sorular şunlardır: Uzun süre önde olan bir bölge neden geri kaldı? Sanayi Devrimi neden Büyük Britanya’da başladı, örneğin Osmanlı İmparatorluğu’nda başlamadı?”

Yazar Hakkında:

Jared Rubin, Chapman Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde profesör olarak görev yapmaktadır. Doktorasını Stanford Üniversitesi’nde tamamlayan Rubin’in araştırmaları, iktisadi gelişmenin kurumsal belirleyicilerine odaklanmakta; özellikle dini otorite ile siyasal güç arasındaki ilişkilerin ekonomik performans üzerindeki etkilerini incelemektedir. Çalışmaları Review of Economic Studies, Journal of Economic History, Economic Journal ve Explorations in Economic History gibi saygın dergilerde yayımlanmıştır. Rubin, Ekonomik Tarih Derneği gibi akademik topluluklarda aktif rol almakta ve iktisat tarihi literatürüne kurumsal analiz perspektifiyle katkı sağlamaktadır.

Kitap Bilgileri: