Yeni yıl dilekleri arasında sağlık her zaman önceliklidir ancak yoğun günlük yaşam içinde çoğu zaman ihmal edilir. Yıl sonu, sağlık durumunu değerlendirmek ve yeni yıla sağlıklı bir başlangıç yapmak için önemli bir fırsat sunar. Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Çağatay Öktenli, “Sağlığa zaman ayırmamak, ileride hastalıklarla mücadele etmeyi gerektirebilir. Hipertansiyon, diyabet ve bazı kanser türleri gibi ciddi hastalıklar erken dönemde belirti vermeyebilir. Ağrı veya halsizlik gibi şikayetler ortaya çıktığında ise hastalık genellikle ilerlemiş olur. Kendinizi iyi hissettiğinizde yaptırılan sağlık taramaları, bu sinsi hastalıkları tedavinin en etkili olduğu dönemde yakalamayı sağlar” diye uyarıyor.
Kendini iyi hissetmek, mutlaka sağlıklı olunduğu anlamına gelmez. Prof. Dr. Öktenli, sağlık taramalarını vücudun genel bir “durum raporu” olarak değerlendirmek gerektiğini belirterek, “Araçlarımızda yaptırdığımız periyodik bakımlar gibi, vücudumuzun işleyişinde aksaklık olup olmadığını düzenli aralıklarla kontrol ettirmeliyiz. Bu taramaların amacı sadece mevcut hastalıkları tespit etmek değil, kolesterol, tansiyon ve kan şekeri gibi risk faktörlerini erken dönemde saptayarak ileride oluşabilecek hastalıkların önüne geçmek ve yaşam kalitesini artırmaktır” dedi.
Sinsi Hastalıklar Sağlık Taramalarında Öne Çıkıyor
Prof. Dr. Öktenli, sağlık kontrollerinde en çok hedeflenen hastalıkların genellikle belirti vermeden ilerleyenler olduğunu belirterek, “Bunlar arasında hipertansiyon, damar sertliği gibi kalp-damar hastalıkları, gizli şeker ve diyabet, yüksek kolesterol, kadınlarda meme ve rahim ağzı kanserleri, erkeklerde prostat kanseri, her iki cinsiyette kalın bağırsak ve akciğer kanserleri, tiroit bozuklukları, kansızlık, vitamin ve mineral eksiklikleri, böbrek ve karaciğer hastalıkları, kemik erimesi ile Hepatit B ve C enfeksiyonları yer alır” dedi.
Görüntüleme Yöntemleri Sağlık Taramalarının Vazgeçilmezi
Minimum standartlarda bir sağlık taramasında kan tahlilleri, görüntüleme yöntemleri, kansere yönelik taramalar ve kemik ölçümünün bulunması gerektiğini ifade eden Öktenli, “Kan tahlilleri; kan şekeri, kolesterol, karaciğer ve böbrek fonksiyonları, tam kan sayımı ile vitamin ve mineral düzeylerini içermelidir. Görüntüleme ve ileri tetkiklerde akciğer filmi, tiroit ve karın ultrasonu, kalp değerlendirmeleri ile yaş ve cinsiyete uygun kanser taramaları yapılmalıdır. Kadınlarda mamografi, Pap-smear ve HPV testleri; 50 yaş üzerindekilerde dışkıda gizli kan testi veya kolonoskopi mutlaka değerlendirilmelidir. Menopoz öncesi ve sonrası kadınlar ile ileri yaştaki erkeklerde kemik yoğunluğu ölçümü de ihmal edilmemelidir” diye belirtti.
40 Yaş Sonrası Metabolizma ve Sağlık Kontrolleri
30 yaş altı sağlıklı bireylerde risk faktörü yoksa 2-3 yılda bir genel kontrolün yeterli olabileceğini söyleyen Öktenli, “Ancak 40 yaşından sonra metabolizma değiştikçe sağlık riskleri artar ve yılda bir kez düzenli kontrol zorunlu hale gelir. Kadınların menopoz sonrası kemik sağlığı ve meme kontrollerine, erkeklerin ise prostat sağlığına daha fazla önem vermesi gerekir. Ayrıca stresli, hareketsiz yaşam süren veya sanayi kimyasallarına maruz kalan kişilerde taramalar daha kapsamlı ve sık yapılmalıdır. Ailede genetik yatkınlık varsa sağlık taramalarına daha erken yaşlarda başlanmalıdır” ifadelerini kullandı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı