Kireçlenme, eklem kıkırdağının zamanla aşınması sonucu ortaya çıkan ve özellikle diz, kalça, bel ile ellerde ağrı, sertlik ve hareket kısıtlılığına neden olan önemli bir sağlık problemidir. Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Selim Şanel, kireçlenmenin tamamen önlenemese de yaşam tarzı değişiklikleri ve düzenli takip ile ilerlemesinin yavaşlatılabileceğini ve yaşam kalitesinin artırılabileceğini belirtiyor.
Prof. Dr. Şanel, özellikle diz ekleminde ileri düzey kireçlenmenin orta ve ileri yaş grubundaki bireylerin günlük yaşamını ciddi şekilde kısıtladığını vurguluyor. Yürümekte zorlanan, merdiven inip çıkmakta güçlük çeken veya dinlenme sırasında bile ağrı hisseden hastalar için protez cerrahisinin etkili bir çözüm sunduğunu ifade ediyor.
Modern tekniklerle gerçekleştirilen diz protezi ameliyatlarının günümüzde çok daha güvenli ve konforlu olduğunu aktaran Prof. Dr. Şanel, ameliyat öncesinde hastaya detaylı tetkikler yapıldığını ve anestezi ile reanimasyon uzmanlarının kapsamlı değerlendirmeleri sonrasında operasyonun ortalama 1 ila 1,5 saat sürdüğünü belirtiyor. Ameliyat sonrası hedefin hastayı en kısa sürede ayağa kaldırmak ve yürütmek olduğunu, çoğu hastanın ameliyatın ertesi günü yürüyebildiğini, fizik tedavi ve rehabilitasyonun ise sürecin önemli bir parçası olduğunu ekliyor.
Cerrahi Sonrası Spor Hayatına Dönüş Mümkün
Gelişen implant teknolojisi sayesinde kullanılan protezlerin ortalama 15-20 yıl dayanabildiğini söyleyen Prof. Dr. Şanel, ameliyat sonrası hastaların daha ağrısız ve rahat bir şekilde günlük yaşamlarına dönebileceğini, uygun kas ve vücut yapısına sahip olanların yürüyüş, yüzme, bisiklet ve tenis gibi sporlara bile geri dönebileceğini belirtiyor.
Ancak protez teknolojisindeki ilerlemelere rağmen kireçlenmenin önlenmesi ve eklem sağlığının korunmasının en etkili yaklaşım olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şanel, kireçlenmeye karşı alınabilecek önlemleri şu şekilde sıralıyor:
Düzenli Egzersiz: Fizik tedavi egzersizleri ve hafif direnç çalışmaları ile kasları güçlendirerek eklemlerin yükünü azaltmak; yürüyüş, yüzme, pilates veya bisiklet gibi eklemi zorlamayan aktiviteleri tercih etmek. İdeal Kilo Kontrolü: Fazla kilonun özellikle diz ve kalça eklemlerinde kireçlenmeyi hızlandırdığı için ideal kiloyu korumak. Sağlıklı Beslenme: Omega-3 açısından zengin balık, ceviz, keten tohumu gibi besinler ile C ve E vitamini içeren gıdaları tüketmek. Yeterli Su Tüketimi: Eklem kıkırdaklarının beslenmesi için günlük yeterli sıvı alımına dikkat etmek. Eklem Dostu Alışkanlıklar: Uzun süre ayakta kalmaktan, diz çökme ve çömelme gibi zorlayıcı hareketlerden kaçınmak. Ortopedik Ayakkabı Kullanımı: Ayağı ve dizleri destekleyen ortopedik ayakkabılar tercih etmek. Sıcak-Soğuk Kompres Uygulaması: Kireçlenmede sıcak kompres kasları gevşetip eklem sertliğini azaltırken, soğuk kompres iltihap ve şişliği hafifletip ağrıyı azaltır. Şişlik yoksa sıcak, şişlik ve iltihap varsa soğuk kompres önerilir. Düzenli Doktor Kontrolleri: Erken teşhis ve düzenli takip kireçlenmenin ilerlemesini yavaşlatır, bu nedenle doktor kontrollerini aksatmamak gerekir.Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı